Yazar: 09:12 Genel Kafalar

Ruhani ehliyetimi kaybediyorum

Fikri yetilerimi kaybediyorum. Ruhum çalkalanıyor. Duygusal erozyonuma kendim ile beraber kimi kurban edeceğimi bilmiyorum ama sonraki kurbanım sonum olacakmış gibi hissediyorum. Ruhani ehliyetimi kaybetmek üzereyim ve emin olun bu durum intihara meyilli birinin çekmecesinde silah bulundurması kadar tehlikeli. Çok şakanın ardında palyaçonun dramı vardır, kralın şaklabanı karanlık odasın da hüzne boğulur, gülmek yalnızca seven ve sevilene yakışır. Kiminin yerde kırık kalp bulduğu dünya da gökten kucağına mutluluk düşenin zekatı olmalı gülmek. Karanlık yanına bir başka karanlığı çekmese mesela. Gülüşü odayı aydınlatan kadın gelip otursun yanıma, omzuma dokunsun, seni seviyorum durağına kadar usul usul eşlik etsin bana. Karşılık beklenmesin, seni seviyorumun üstü bozuk parayla değil de çiklet ve yanağa kondurulan öpücük ile verilsin. Sevilen kadınlar gizli öznelerin ardına saklanmasın, kim kimi her nerde sevmişse orada bırakmasın. Dillere destan aşklar karanlık odalar da peşi sıra yakılmış sigaraların izmaritlerine terk edilmesin. Odanın kokusunu ucuz viski değil de sevdiğim kadının kokusu değiştirsin. Çünkü bir yanım hala tüm meselenin sevmeye ve sevilmeye dair olduğunu sanıyor. İnanç meselesi olmalı, bunca kötülükle başa çıkabilmenin yegane yolu bu. Umurumda olmasın diye mücadele ettiğim ne varsa geldi yakıştı yakama, düşmüyorlar. Keşke kumbaram da biriken belkileri tümletsek birine. Belki benim yarımımı arayan, aynı aşkın mustaribi biri daha vardır, kim bilir? At kumbaraya, biriksin.

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close