Yazar: 09:26 Genel Kafalar

Karalamalar2

Kırlangıçlar eşleri ile birlikte martılar yalnız uçarlar semada,

Yıllar önce bir arkadaşım, yere biraz yem koyarak, kapanın önündeki çubuğa bağladığı iple kumruyu yakalayabildiğini anlatmıştı. Ama kumrular tek gezmez, eşleri de onun peşinden kapana girer diyerek.

Yıllardır olmayacağını bildiğim sevdaların girdabına kapılıp gidiyorum. Suyun dibini görmediğim, derinliğini anlamadığım halde okyanusun ortasında tek başıma kıyıyı görene kadar yüzmeyi göze alıyorum her daim. Kollarımda derman kalmadığında ufka bakarak, suyun üzerini tarıyorum  tutulacak bir dal bulma telaşıyla. Gördüğüm sadece mavilikler içinden kopup gelen ufkun şavkı.

Çöllerde susuzluktan, yorgunluktan, sıcaktan serap görürsün ya hani, serap ile gerçeği karıştırıyorum bazen. Şavkın aydınlandığı yerde siluetini görüyorum beyazlar içinde. Yeni yıkanmış kızıl saçlarından su damlacıkları iniyor bembeyaz elbisenin üzerinden. Halhallı ve çıplak ayaklarınla vahanın içindeki hurma ağacının altına gelip yanıma oturuyorsun. Başımı, bacaklarının üzerine yaslıyorum ve saçlarımı tarayarak “Biz seninle mutlu olamayız, ben seni üzerim. Ama seni çok seviyorum ve seni mutsuz etmeyi, senin mutsuz olduğunu görmek istemiyorum, seni kaybetmek de istemiyorum ama birlikte olabileceğimizi de sanmıyorum. Lütfen bunu benden isteme” diyorsun.

Behzat’ta savcının söylediği sözler aklıma geliyor “Mutsuz olalım, ne var, biz de mutsuz oluruz, ben seninle mutsuzluğa da varım.” demek geliyor gözyaşlarım sicim gibi akarken yanaklarımdan, ama söyleyemiyorum. Alnıma bir buse koyarak gene yalınayak geldiğin gibi çıkıp gidiyorsun..

Rüya mı, gerçek mi, serap mı gördüm bilmiyorum. Tek bildiğim uyandığımda kokun üzerime sinmiş, yastıkta gözyaşlarımın kurumuş olduğu.

Kumru, hiçbir zaman eş değiştirmez.” Eşlerine bağlılığı ile ünlüdür. Eşlerden birisi ölecek olursa, kalan eş ömür boyu başkasıyla eşleşmez.

Kırlangıçların en önemli özelliği, tek eşli olmaları nedeniyle sadık olmaları. Bu nedenle aşkı da simgeledikleri söylenir.

Ama tüm cihana hükmeden insan-i mahlûkatın eş seçimleri her daim hüsran. Eş seçiminden, onunla birlikte yürümekten, onu incitmekten, sahiplenmekten ya da sadakatten uzaklaşıp kendi yolunda ilerliyor. Kimse kendi hikâyesini sevmiyor, bunun için bahaneler arıyor, amaların ardına saklanıyor.

Sonra, eski resimler, karalanmış bir parça kâğıt, bir mektup, anılar ve ayak izin. Gün gelecek, “Geleceğe Dönüş” filminde olduğu gibi, yaşanmamışlıklara bağlı olarak resmin, siluetin ve sen silinip gideceksiniz.

Belki de o esnada “Bir sabah, bakacaksın ki bir tanem,/ Ben yokum./ Dünyayı sana bırakıyorum” şarkısını söyleyerek

Âşıklara kumrular gibi denir ya hani, kumrular buna alınıyor mudur acaba? Bizim aşkımızı ağzınıza sakız yapmaya utanmıyor musunuz diyerek..

Yazarın Notu: Bir okuyucudan 4 sene önceki bir yazımı tekrar yorumlamam istendi. Ama ortaya bambaşka bir yazı çıktı. Heraklitos’un dediği gibi “Aynı nehirde iki defa yıkanılmaz”

Başka bir yazar da “Her aşk ilk aşktır” demişti bir zamanlar, bıraktığı aşkın tarifini arıyorum. Bulana kadar, yarım kalan hikayelerle karalamalara devam..

https://www.devrinim.com/karalamalar.html

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close