Yazar: 14:59 Genel Kafalar

İkinci Hayat

Gene bir okuyucu isteği. Konumuz “Herkesin ikinci bir hayat kurma şansı var mıdır?”

Bakalım, ne çıkacak bahtımıza.

Bu soruya önce başka bir soruyla yanıt vermek gerek belki de. Neden ikinci bir şansa ihtiyacın var? Yaşadığın hayatın değerini bilemedin/göremedin/göstermediler, peki şimdi ne değişti de, sen yeni hayatından mutlu olabileceğini düşünüyorsun?

Gördüğümüz örnekler üzerinden gidelim önce.

Cinsiyet değiştirmek isteyen insanlar, Östrojen ya da testosteron seviyelerine göre yaşadıkları bedenlerin kendilerine farklı gözüktüğünü söyler. Farklı düşündükleri bedenden çıkarak, hayata yeni bir pencereden bakmak isterler. Kendileri açısından çok mantıklı olan bu düşünce toplum normlarında Allah’ın yaratıcılığına şirk koşmak olarak düşünülerek, kişiyi toplumdan dışlamaya kadar gider.

Çok ekstrem oldu bu örnek sanırım. Peki, daha standart bir örnek

Hayatlarımızda belirli rollerimiz vardır. Üzerimize yapışan rolleri, bulunduğumuz ortamlara göre, yanımızdaki kişilere göre değiştirerek yaşamaya çalışırız. Mutlu olmadığımız zamanlarda bile, üzerimizdeki elbiseyi değiştiremeyiz zira artık o bedenimizin bir parçası olmuştur. Özellikle evli, çocuk sahibi olan insanlarda, sorumlulukları yüzünden ayrılmaktan ziyade, kendi benliğini yitirme, sorgulama ve değişim arzusu başlar. Ancak nasıl yapacaklarını bilmedikleri, konfor alanlarını kaybetme korkularından, sıkıcı hayatlarında, denemekten yorularak, yok olurlar.

Ölüm ile burun buruna gelen bir insan, film şeridi gibi hayatını gördükten sonra tekrar dünyaya döndüğünde ikinci şans için ne düşünüyor acaba? Beynine pıhtı attığı için hastaneye yatıp, hastalanmadan önceki hayatını 180 derece değiştiren insanlarda gördüm, by pas olduğu halde damarı tıkanan, 3 stend takılmasına rağmen “Ben ne yapmış olabilirim ki?” diyen insanlarda. Tercihlerimiz bizim hayatlarımızdır

Bu seferki örnek ise yaşanmışlıklardan. Hayatım boyunca sonu olmayacak aşkların peşinde, bir çare berduş gibi dolaştım. Hikâyelerdeki pesimistliği, kavuşamama durumlarını, sorunlar yumağı olan ilişkileri o kadar sahiplendim ki başka türlü olabilmek benim için hayal bile edilemezdi. Olmayacak kişilerle olmak benim için o kadar olağandı ki, dostlarım benim yanımda sorunsuz birisini gördüklerinde sana uymaz der oldular. Ta ki onu tanıyana kadar. Bu seferki hikâye nasıl biter bilmiyorum. Ama bilmediğim tarzda bir hikâyenin içerisinde, sonunu düşünmeden yol arkadaşlığı yapmaya çalışıyorum bu sefer.

Sözün özü;

Organ nakli olan bir insan, yeni hayatına nasıl başlıyorsa belki de bizimde şu anki hayatlarımızın değerini öyle bilmemiz gerekir. Organımızı kaybetmeden, değerini öğrenme zamanımız gelmiştir belki de. Kim bilir.

Eğer öncelikle kendini değiştirdiğini, bundan sonraki hayatında aynı hataları tekrar etmeyeceğini düşünüyorsan, ikinci, üçüncü, beşinci kez değişimi gerçekleştirmekten kaçınma. Ama aynı hatalar, aynı kararlar ve aynı fikir ile yeni bir başlangıç yapacaksan, unutma daha öncede bunu denemiştin ve başaralı olamamıştın. Sen “ikinci bir hayat kurmak” çabası içerisinde misin? Bunun için şimdiye kadar ne yaptın? Bundan sonra ne bekliyorsun? Bu şans karşına çıkarsa, ne yapmak isterdin? Bu soruların cevaplarını kalbin ve aklın ile değerlendirdikten sonra kararını ver.

Bu sefer bir filmden alıntı ile bitiriyoruz

Aile arasında filminde şöyle bir diyalog vardır.

Solmaz – Hayatımızın ilk yarısı bombok geçti Fiko, ikinci yarıyı çok iyi oynamalıyız..

Fiko- Nasıl yani?

Solmaz- İkinci yarı gol atmalıyız.

Bundan sonraki hayatında gol atmaya hazır mısın…?

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close