Yazar: 22:28 Genel Kafalar

Carpısma

“Bağlanmaktan kaçan insanlar, aslında bağlanmanın ne kadar büyük ve önemli bir şey olduğunu bilen insanlardır.”

Bu cümleyi okuduktan sonra yazıya başladım. Üzerinden 15 gün geçti ancak tamamlayabiliyorum.  Düne kadar neden bağlanmaktan korktuğumu artık biliyorum, zira dün karşımda o yoktu.

Titanic, 14 Nisan 1912 Pazar günü saat 23:40’da buzdağına çarptı.

Bir hikâyede Titanik’ in 10 Nisan 1912’de limandan ayrıldığı saat ile buzdağının kutuplardan ayrıldığı saatin aynı zamanlar olduğu anlatılır. Birbirlerinden habersiz olarak aynı anda yola çıkan iki nesneyi kaderleri çarpışma anında birleştirmiş ya da kaçınılmaz bir kaderin mahkûmu olan 1,514 kişinin ölüm gerçekleşmiş.

Titainik’in çarpma anını istemsizce hayata benzetiyorum. Kaderimiz bize bilmediğimiz bir yolda ilerlerken kimlerle karşılaşacağımızı, yol arkadaşlarımızı, onlarla ne kadar aynı yolda yürüyeceğimizi ve zamanı geldiğinde yeni yollara sapıp sapmayacağımızı belirleyebilir. Yolda yürüdüğümüz dostlarımızı, arkadaşlarımızı biz seçeriz ancak o esnada karşımıza kimin çıkacağını belirleyen nedir?

Son zamanlarda daha fazla düşünmeye başladım. Hayatımı yönlendirdiğimi sandığım zamanlarda, geleceğe dair bambaşka düşüncelerim, farklı hayatlara dair planlarım ve öngörülerim vardı. Bir günde hepsi değişti.

Bir buzdağı geldi ve bana bir anda çarptı. Belki suyun -0 derece olmasından, belki çarpma anının sarhoşluğundan, belki de gemide çalan kemancıların sesinden hiç bir şey hissetmeden kendimi okyanusun derinliklerinde buldum. Ne bir acı, ne bir his hiçbir şey hissetmeden.

Gözlerimi açtığımda çarptığım o buzdağı artık yoktu. Sadece mavilikler, güneşli bir gökyüzü ve onun bana bakan gözleri. Artık neye çarptığımı anlamıştım. Maviliklerin içerisinde kaybolmak diye bir deyim vardır ya aynen öyle bir duygu.

Öngördüğümüz hayat ve yaşantımız, kader önünde sadece bir andan ibaret. Gerisi sadece teferruat gibi kalıyor.

Bundan sonra yaşayacağım hayattan korkmuyorum ve yolculuğa kaderimin bir oyunu olarak değil, kendi isteğimle çıkıyorum. Daha önce hiç hissetmediğim duygular içinde sadece bir şeyden eminim. İyi ki daha önce karşıma çıkmadınız. Geçmişle hesaplaşmalarımızın tamamlanma ve yeni bir hayata yelken açma anı, aynen Titanik’ in buzdağına çarpması gibi oldu. Ben sana çarptım ve orada kaldım. Daha önce ya da daha sonra aynı etki ile karşılaştır mıydık gerçekten emin değilim

Dün kendimize aitti, ama yarın birbirimize ait olacak.

Yazıyı gene bir alıntı ile bitirelim. Bu sefer alıntı yaptığım kişiden bir haber değilim.

Katyam’dan,..

“Kulübede cennetin güzelliği ile. “Eğer birbirimizden emin olursak, benim için sorun olmayacaktır. Güven, yakın olan, yer olmayan bir kişi tarafından verilir.”

 

Visited 2 times, 1 visit(s) today
Close