”Doğru / Yanlışın” kişiye ve duruma göre değiştiği bir ortamda yaşıyorsanız,
Her insan kendi genlerinden ve kültüründen gelen anlayışa göre olayları yorumluyorsa,
Toplumda bu yorumlara göre yönetilen bir adalet anlayışı varsa,
Dedikodular ve söylentiler en temel kanıt niteliği taşıyorsa,
Sosyal medya kullanan herkes kendini yargıç ilan ettiyse,
‘’Kimsenin aynı şartlarda dünyaya gelmediği’’ gerçeği unutulduysa,
‘’BİRİLERİ NE DER ?’’ düşüncesi ile yaşamak, KENDİMİZE yaptığımız en büyük KÖTÜLÜKTÜR !
Düne yapılacak hiçbir şey yok.
Yarınsa çok uzakta..
Tüm gerçekliği ile gözlerine bakan an, şuan içinde bulunduğun zamandır.
Şimdidir…
Ölüm denilen yok oluş kapının önünde bekliyorken,
Yarına çıkacağımızın garantisi yokken,
Neden korkuyoruz birilerinin eleştirmesinden..?
Sevmeyi, konuşmayı, cesareti, paylaşmayı, dürüstlüğü, özgürlüğü, haykırmayı, hesap sormayı, hak aramayı, mutlu olmayı, mutlu etmeyi neden erteliyoruz..
Şimdi yapmalıyız. Şimdiyi olması gerektiği gibi yaşamalıyız. İçimizden geldiği an, içimizden geldiği gibi eylemlerde bulunmalıyız.
Utanmadan. Korkmadan. Çekinmeden. Ertelemeden..
Ne yaparsanız yapın, insanların sizin hakkınızda ne düşüneceğine müdahale edemiyorsunuz.
Herkesi memnun etmek diye bir şey zaten yok.. Öyle bir ihtimal de yok.
Eee o zaman.. Ne gerek var yersiz anlaşılma çabasına..
Ne gerek var birileri memnun olacak diye içinden gelenleri sansürlemeye..
Saçmalamak, itiraf etmek, hayır demek, ben buyum, ben böyleyim demek, evet haklı olabilirsin ya da haksızsın demek, bilmiyorum demek, seni seviyorum yada sevmiyorum demek varken bunlar yerine bahanelerin, yalanların, samimiyetsizliklerin arkasına sığınmaya ne gerek var…
Bırakın net olmanızdan hoşlanmasınlar.. İnsanların geneli gerçeklerden hoşlanmıyor zaten.
Özetle kendiniz olun. Rahat bırakın hisleri, rahat bırakın cümleleri. Zihninizi rahat bırakın.
Son zamanlarda bir markanın da reklam sloganı oldu ya.. Öyle bitirmek istiyorum..
SAÇMALAMAKTAN KORKMAYIN !