Yazar: 09:54 Genel Kafalar

Boğaziçi

Hafıza i beşer nisyan ile malüldür. Son zamanlarda en çok kullandığım cümle bu olsa gerek. Çünkü düne dair ne varsa unutuyoruz. Dünden hiçbirşey hatırlamadan geleceği inşaa etmeye çalışıyoruz sürekli olarak. Olmuyor, olmuyor…

Son bir aydır Boğaziçi Üniverstesi öğrencilerinin, hocalarının haklı isyanlarını izliyoruz. Biçare bir şekilde ellerindeki özgürlüklerinin alınmaması için direnmeye çalışıyorlar. Bunu bizler gibi hükümet kanadı da oturmuş fındık fıstık eşliğinde sadece seyredip, Alice’deki Kraliçenin yaptığı gibi “Asın Bunları” diye bağırıyorlar sadece. Onların bu konudaki yorumları ise isyan çıkartan herkese dedikleri gibi “Terörist”. Anayasa’da ki toplanma, yürüyüş hakkı gibi önemsiz ayrıntıları hatırlayan yok. İstibdat rejimlerinde 3 kişi yanyana gelince saraya jurnallenmesi misali, hükümetimiz yanyana 3 kişi görünce şakkadanak “Terörist” yaftasını yapıştırıyor.

Geçmişi hatırlatmak istememin sebebi üniversite işgalini bu topraklarda görmüş olmamız. Şimdi mesai saatleri içerisinde yapılan gösteriler diğer üniversitelere de sirayet ederek yaklaşık 15 gün sürmüştü.12 Haziran 1968 günü İstanbul Üniversitesi (İÜ) Hukuk Fakültesi 1 No’lu Amfi’de . Deniz Gezmiş ve arkadaşları, öğrenci sorunlarını görüşmek için amfide toplantı düzenliyor. Eğitimde reform, özerk üniversite gibi taleplerle başlayan toplantı oy birliği ile işgale dönüşüyor. Öğrenciler geri adım atmıyor ama hükümet de gaz bombaları ile girelim, hepsini coplayalım, içlerinde bunların LGBT’liler de var hepsi vatan hainidir demiyor.

O zaman hükümetin başı olan Zat’ın gazetelerdeki manşetlerine baktığımızda;

Demirel: Mesele ciddidir.

Demirel : Boykotu işgale kadar götürmek, öğrencileri haksız duruma düşürür.

İçişleri Bakanı, öğrenciler ile görüşmek üzere üniversiteye giderek sulh arıyor.

Bunları sadece 68 de ne kadar demokratik şimdi ne hale geldik demek için söylemiyorum. Elbette 68 de daha demokratiktik. Ama asıl bakmamız gereken husus şu. 50 yılda gittiğimiz yol bizi nasıl oldu da 200 yıl geriye götürdü. Bu konuda genel görüş 12 Eylül’ün ayak izlerine bakmak gerekir şeklindedir. Halbuki benim nazarımda da 12 Eylül neden değil sonuç olduğu yönündedir.

160 yıllık tarihinde herhangi bir politik olaya karışmamış, herhangi bir gösteri içerisinde bulunmamış, 12 Mart – 12 Eylül – 28 Şubat olaylarında 3 tane pankart, 2 tane bildiri dışında herhangi bir siyasi görüş belirtmemiş bir okulu yoldan çıkarttığınız, politikayı üniversitenin kalbine bir bomba gibi bıraktığınız için tebrikler. Bakalım açtığınız bu gedikten ne kadar kan ve göz yaşı akacak…

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close