Yazar: 19:16 Genel Kafalar

Darbe nedir nasıl yapılır.

Öncelikle karşıt gruplar yaratmak gerekir. En az iki taraf olarak kuracağımız bu grupları öncelikle beslemek, büyütmek ve eğitmek gerek. Daha sonra toplumu bu gruplara hazırlama safhası başlar. Kendine ait yazarlar vasıtasıyla bir grubu öven, diğerini yeren açıklamalar yaptırırsın. Darbeden sonra artık hangisi işine yarıyorsa ona göre toplumu dizayn etmen gerek. Bu da elbette yemeğin tadı tuzu olacaktır. İşin kötü tarafı bu kadar hazırlık yapıp, bunları kullandıktan sonra elinden çıkartmak. Ne de olsa insanız değil mi. İnsan köpeğinin başına bir şey geldiğinde bile üzülüyor. Kolay mı bunların kafalarına sıkarken vicdanının sesini bastırmak.

Daha sonra toplumu ezme işlemi başlar polis, jandarma ya da asker vasıtasıyla. Elindeki hükümetlerin sayesinde; işçiyi, emekçiyi yürüyüş yapanı ya da “Gak” diyeni daha boynu uzamadan ezersin. Ayağının altına alıp kafasına kafasına vurursun ki düşünemesin. Zira bizim için düşünen insanlar değil sorgulamayan dimağlar gerek diye birçok kez açıklama da yaptırmıştık. Dinleselerdi lafımızı. Bunların içinde halen sivrilmiş olan, ya da kafası kalın olduğu için aldığı darbelere rağmen konuşanlar varsa “Silivri’nin duvarları kalındır üşürsün” imalarıyla ürkütürsün bir güzel.

Nato nedir bizim çıkarımıza hareket etmiyor diyen 3-5 asker olabilir. Halen olduğunu sanmıyorum ama. Onları bir güzel emekliye sevk edersin. Bunların arasına dini bütün, namazında niyazında, yüzünde nur olan, aksakallı (pardon dönem itibariyle sakal şu an yok. Ama gelecek perspektifini de araya sıkıştırmış olalım) arkadaşlarımızı yerleştirmiş oluruz. Onlar bir müddet sonra virüs gibi orduya iyice sirayet edecektir. O zaman değme keyfimize.

Askeriyeye girdikten sonraki kısım zaten kolay. Bundan önce hâkimler, savcıların bize yardım etmesini istediğimizde de 1-2 kendini bilmez çıkmıştı da onları da basındaki arkadaşlarımız susturmuştu.

Bunları yaptıktan sonra sınırın öte tarafından bir-iki bomba attırır, Ankara’da bir gara bomba yerleştirir, bir gece ansızın gelip sağa sola üç-beş sorti attığımızda bizi zaten kendi istekleri ile çağıracaklardır. O saatten sonra bizim herhangi bir şey yapmamıza bile gerek yok.

Bu arada hep alandaki görevlilerden bahsettim. Mütekaitler’ de zaman zaman burunlarını çıkartıp konuşabilirler. Onlara;

O Türkiye eskide kaldı! Bu millet 15 Temmuz’da darbe heveslilerini nasıl tepelediğini dosta düşmana gösterdi. Haddinizi bilin!

Ya da

Büyük Türk milleti üniformaya aşıktır. Üniformayı taşımak şereftir. O şerefi emekli olduktan sonra taşımak daha büyük şereftir. Demokrasiye, devlete ve millete sadakatle bağlı, rütbesini üniformasını siyaset malzemesi yapmayanları daima şükranla yad ederiz… Ya diğerleri…

diye 2 açıklama yapmak ve Sen kimsin_ Eyyy mütekait diye açıklama yaptırmak ve dava açtırmamız yeterlidir. Zira bu topraklar çobanın peşinden ayrılmaz. Karabaşlarım benim…

https://www.yeniakit.com.tr/haber/montro-bildirisi-nedir-103-emekli-amiralin-montro-bildirisinde-neler-var-1526550.html

https://www.veryansintv.com/104-amiralden-montro-ve-ataturk-bildirisi

https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/bahceliden-103-amirale-cok-sert-sozler-6353120

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close