Yazar: 22:59 Genel Kafalar

Pus

Havada bir pus var!

Ben önümü görmeye çalıştıkça, netleşmeye çalıştıkça flulaşıyor sanki her şey. Ne zaman içim daralsa, kararsızlığa düşsem, ne yapacağımı bilemesem yüzümü göğe dönerim. Bilirim aydınlatır önümü gökyüzü, ruhum yükselir yukardan bakar olanlara. Gecenin en derin karanlığında bile ay ışığında bulurum cevaplarımı.

Bulurdum en azından…

Şimdi bir pus var, ay ışığını bile flulaştıran! Göremiyorum. Ben ki ne istediğini bildiğini iddia eden, ne istemediğine çoktan karar verdiğini savunan, hayatın akışında kalmaya çalışırken yönünü çizdiğine inanan ben! Karanlıkta değilim ama aydınlığa da ulaşamıyorum sanki. Alacakaranlık bile değil bu!

Havayı kirleten bir şeyler var, yönümü kaybettiren.

Aklımın yetmediği yerde kalbimi dinlerdim, kalbim de duyuramıyor sesini! Bu gürültülü belirsizlik sağır ediyor kulaklarımı, içimi bile duyamıyorum.

Yanlış bir yola mı saptım diye soruyorum, dönsem kalkar mı bu pus?!

Yol çıkmazsa geri dönmek de ilerlemektir demişler ya hani, geri mi dönmeliyim?!

Hayat belirsizliğin kendisidir diyen, korkularından vazgeçen ben! Kaybolmuş olmaktan korkuyorum..!

Visited 1 times, 1 visit(s) today
Close